Mitral kapak hastaları ve mitral kapak ameliyatı olan hastalar yaz aylarında aşırı sıcaklarda neler dikkat etmeliler?
Sıcak havalar kalbimize fazla yük yükler. Vücut ısımızı korumak için kalp daha hızlı atar ve daha fazla çalışır. Kalp hızının fazla olması mitral kapak hastalarında ve mitral kapak ameliyatı olmuş hastalarda nefes darlığının artmasına neden olabilir. Bu nedenle, vücudun su dengesi dengede tutulmalı ve gerekirse doktora danışılarak artmış kalp hızı ilaçlarla dengelenmelidir. 
Çoğunluk mitral kapak hastası vücutlarında fazla su toplanmaması için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. Aşırı sıcaklarda vücudumuz terleme ile fazla su kaybeder. Bu nedenle eğer mitral kapak hastalarının tansiyonu düşük seyrediyor ise doktora danışılarak idrar söktürücü ilaçları kesilebilir veya dozu azaltılır. Mitral kapak hastalarının tuz ve tuz içeren gıdalardan (soda, gazlı içecekler, turşu vs) uzak durmaları gerekmektedir, ancak yaz aylarında terleme ile beraber suyun yanında tuzda vücuttan atılacağı için eğer bacaklarda kramplar oluyor ise hastaların bir miktar tuz tüketmeleri gerekebilir. Mitral kapak hastaları için yazın sıcak havalarında vücut su dengelerini takip etmenin en pratik yolu haftalık kilo takibi yapılamasıdır. Eğer hasta 1 haftada 2-3 kilo almış ise su ve tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Aksine hastaların tansiyonu düşük seyrediyor ve kilo kaybı varsa ki bu yazın sıcak günlerinde olabilecek bir durumdur. gereğinde idrar söktürücü ilaçlar kesilebilir ve daha fazla su tüketmeleri önerilir. 
Mitral kapak hastalığı ülkemizde, batılı ülkelerle kıyaslanığında daha fazla görülüyor: Bunun nedeni ise ateşli romatizma
Ükemizde mitral kapak problemi en sık karşılaşılan kalp kapak hastalıdır ve batılı ülkelerden daha fazla görünür. Bunun en büyük nedeni ise ateşli romatizmaya bağlı gelişen romatizmal mitral kapak hastalığının ülkemizde hala ciddi bir sorun teşkil etmrsidir. Çocukluk yaşlarda geçirilen bademcik iltihabı penisilin ile yeterli tedavi edilmezse, akut eklem romatizması ve romatizmal kalp kapak hastalığı gelişebilir. Çocukluk yaşlarda geçirilen bademcik iltihabı 40 lı yaşlarda karşımıza mitral kapak darlığı olarak çıkabilir. Bu hastalık özellikle kadınlarda daha fazladır. Hareketle gelen nefes darlığı ve çarpıntı şikayeti ile başvuran hastalar sorgulandığında mutlaka sık geçirilen bademcik iltihabı geçirdikleri anlaşılır. Mitral kapaklarında darlık ileri dereceye geldiklerinde ise tek çözüm mitral kapak ameliyatıdır. Günümüzde romatizmal mitral kapak hastalarının kapakları uygun hastalarda küçük kesi ile koltuk altından tamir edilebildiği için, hastaların kalp büyümesi olmadan doktora başvurması önemlidir. Romatizmal mitral kapak hastalığından korunmada ise en büyük görev annelere düşmektedir. Bademcik iltihabı sonrası doktorların yazdığı penisilin tedavisi yeterli dozda ve sürede mutlaka kullanılarak, boğazdaki streptokoklar elimine edilmedir.
Artık mitral kapak değişim ameliyatı da çalışan kalpte kalbi durdurmadan yapılabilmektedir
Teknolojideki ilerlemelere bağlı olarak mitral kapak tamir ve değişim ameliyatları eski zamanlara göre daha az risklidir. Ülkemizde halen bir çok merkezde koltuk altından göğüs kafesi açılmadan güvenli bir şekilde mitral kapak ve tamir ameliyatı yapılmaktadır. Son 6-7 yıldır da sağ meme altından mitral kapak tamir ameliyatları kalbi durdurmadan yapılabilmekte ve kalbi durdurrarak yapılan mitral kapak ameliyatları ile kıyaslandığında hastaların hayati risk bu yöntemle yarı yarıya azalmaktadır. Uygun hastalarda kalbi durdurmadan ve hasta kalp akciğer makinasına bağlanmadan yapılan mitral kapak tamir ameliyatının sayısız avantajları arasında; yoğun bakım ve hastane yatış süresinin kısalması, ölüm riskinin yarı yarıya az olması, hastaların daha hızlı günlük hayata dönmesi sayılabilir. Artık mitral kapak değişim ameliyatı da kalbi durdurmadan sağ meme altından yapılabilmektedir. İleri kalp yetmezliği nedeni ile açık kalp ameliyatı riskli olan hastalar için çok büyük bir avantaj ve yenilik olan bu yöntem, çaresiz kalınan birçok hasta için bir umut olmuştur. Seçilmiş ve ancak uygun hastalarda uygulanan bu yöntem daha önce bahsettiğim gibi, kalp durmadığı ve hasta kalp-akciğer makinasına bağlanmadığı için çok avantajlıdır. Mitral kapağına mandallama ile müdahale yapılamayan ve açık kalp ameliyatı olamayan hastalar için tek çaredir. Çalışan kalpte mitral kapak değişim ameliyatı sol meme altından 4 cm lik bir kesi ile kalp durdurulmadan yapılır. 
(ESKİ YAZI)
YAZ AYLARINDA KALP SAĞLIĞINA DİKKAT
KALP HASTALARI DİKKAT: YAZ AYLARINDA FAZLA SIVI KAYBI DA, FAZLA SU TÜKETİMİ DE ZARARLI
DOÇ. DR. CENGİZ KÖKSAL; 
Yaz aylarının geldiği bu günlerde evde oturmaktan ziyade dışarı çıkarak açık havada yürüyüş yapmak, açık hava etkinliklerinde bulunmak veya deniz-kum-güneş üçlüsünü temel alan bir tatil en sık yapılan etkinliklerdendir. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Görevlisi Doç Dr. Cengiz Köksal; “Son yıllarda ülkemizde hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, sağlığımıza dikkat etmemizi gerektiren başlı başına bir etkendir. Hava sıcaklığına bağlı olarak vücudun normalden hızlı ve fazla su kaybetmesi kalp ve damar sağlığı için büyük tehlikeler oluşturabilir.” 
Yaz aylarında spor yapmak, kontrolsüz su kaybı ve yine kontrolsüz bir şekilde bunun yerine konmaya çalışılması, kıyafet seçimi, kalp ve damar hastalığı olanlar ve ilaç kullananlar için alınması gereken önlemlere dair Doç. Dr. Cengiz Köksal önemli bilgiler veriyor. 
Yaz aylarında egzersiz fazladan su kaybına neden oluyor… 
Yaz aylarında yaşanabilecek kalp ve damar hastalıkları kaynaklı tehlikelerden vücudun en az şekilde etkilenmesi tamamen bizim elimizdedir. Mesela 50 yaşın üzerinde olmak ve vücut-kitle indeksinin aşırı kilolu seviyesinde olması kalp sağlığı için olumsuz etkenlerdendir. Tabi ki kilo vermek için egzersiz yapmak ilk sırada başvurulan yöntemdir. Ancak yaz aylarında bu egzersizlere başvurmak fazladan su kaybına neden olur. Gerek aşırı sıcaktan gerekse egzersizden dolayı vücudun su kaybına uğraması kalp sağlığı problemlerinin ortaya çıkması için bir diğer sebeptir. Yapılan son bilimsel çalışmalar aşırı sıcakların kalp hastalıklarından dolayı ölümlere yol açtığını ortaya koymuştur. Yüksek hava sıcaklıklarında egzersiz yapmak ya da uzun süre güneşin altında yürüyüş yapmak kalp-damar sisteminin yüksek tempoda çalışmasına neden olur. Bunun başlıca nedeni aşırı sıcak ve egzersizle olan terleme ve vücuttaki su kaybıdır. Kan dolaşımının hızlanması ile kalbin aşırı derecede hızlı çalışması ve vücudumuzun toplam su kaybının verdiği aşırı stres yükü sonucu hipertansiyon, kalp krizi, kanama vb. tehlikeli sağlık sorunlarına sebep olmaktadır.
İlaç tedavisi alan kalp ve damar hastaları su kaybına dikkat etmeli!
Mevcut kalp rahatsızlıkları için ilaç tedavisi alan hastaların da sıcak havalarda daha fazla dikkatli olması gerekmektedir. Kalp hastalarının çoğu halk arasında “idrar söktürücü” olarak bilinen ‘diüretik’ ilaç tedavisi almaktadır. Bu ilaçlar, vücutta etki mekanizmalarından dolayı su kaybına yol açarlar. Bu ilaçları kullanan hastalar yaz aylarındaki yüksek hava sıcaklığı ile su kaybına daha da yatkın olurlar. İki yönden güçlü sıvı kaybına uğrayan bu hastaların yaptığı en büyük yanlış da bu su kaybını çok su içerek yerine koymalarıdır. Kontrolsüz su kaybı sonrası kontrolsüz su içerek kaybedilen suyun yerine konması bazen vücutta aşırı sıvı yüküne sebep olabilir ve bu sıvı çoğunlukla akciğerlerde birikerek akciğer ödemi dediğimizi tehlikeli bir nefes darlığı tablosuna yol açabilir. Hastanın vücudunu bu durumdan koruması için kontrolsüz su kaybı ve su içimine dikkat etmesi; ilaçlarının doz kontrolü için doktoruna başvurması önemlidir.
Kapak ameliyatı (mekanik kapak) geçirmiş olan ya da kalp damarlarına stent konulmuş hastaların sıvı kaybına uğramaması önemlidir. Vücudun aşırı sıvı kaybına uğraması kanın pıhtılaşmaya yatkın olmasına yol açar. Bu pıhtılaşmaya yatkınlık da mekanik kapağın çalışmasını bozabilir veya kalp damarlarındaki stentlerin tıkanmasına sebep olabilir. Bu yüzden kan sulandırıcı ilaçlar düzenli alınmaya devam edilmelidir ve kaybedilen sıvının kontrollü olarak yerine konması gereklidir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu tüketilen sıvının ayrıca dehidratasyon (sıvı kaybı)’a sebep olan alkol, soğuk bira vb. içeceklerden olmaması gerektiğidir. Tavsiye ettiğimiz tüketilecek sıvı sadece SU’dur.
Bu belirtiler göz ardı edilmemeli!
Vücudumuzun yüksek hava sıcaklığından etkilendiğinin belirtileri arasında; baş ağrısı, uyuşukluk, bulantı, vücutta yaygın kramplar, nabzın yüksek olması gelmektedir. Bu tip bir durumda öncelikle hemen istirahat edilebilecek bir konuma geçmek, güneşten uzak durmak, eğer kişinin yanında bir başka insan varsa onu bu konuda uyarıp yardım istemek bazen hayat kurtarıcıdır.
Kıyafet seçimi…
Kıyafet seçimi de vücudumuzun ve dolayısıyla kalbimizin üzerindeki stresi azaltıcı bir etmendir. Açık renkli kıyafetler giyilerek güneş ışınlarının yansımasını ve vücudumuza en az şekilde zarar vermesini sağlamak bizim elimizdedir. Aynı şekilde kıyafetimizin hafif olması vücudun üzerindeki ‘ağırlık’ yükünü azaltır. Zaten sıvı kaybından dolayı stres altında olan ve fazla çalışan kalbimizin daha da aşırı çalışarak yorulmasına sebep olacak şekilde, sıcaklığı üzerinde toplayan koyu renkli ve kalın kumaş seçiminden uzak durulmalıdır.